Yine bir dış çekim günü ve biz karanlıkta yola çıkıyoruz. Lee Cooper’ın FW’23 fotoğraf çekimini yapmak için Şile tarafında bir baraja gidiyoruz. Set saati 5:00, dolayısıyla yolun büyük kısmını uyuyarak geçiriyoruz. Geldiğimizi takır tukur yollarda araba sarsılınca anlıyoruz. Tatlı bir alacakaranlık ormanın arkasından bize gülümsüyor, Darlık Barajı yolundayız fakat telefonlar çekmediği için lokasyona ulaşamıyoruz. Telefonun çektiği yerler bulup yolumuzu kontrol ederek ilerliyoruz.

Set alanına gelen ikinci aracız, bulunduğumuz noktada telefon çekmiyor. Minik bir tepede çeken bir köşe bulup ekip arkadaşlarımızı aramaya başlıyoruz. Herkes kaybolduğunu, GPS’in onları çıkmaz yollara yönlendirdiğini söylüyor. Ekip bir araya gelene kadar o minik tepede güneşin doğuşunu izliyoruz.

Yaşanan bu aksilikten ötürü çekime geç başladık. Karavanlar ve diğer araçlar hızlıca arazide konuşlanıyor, ekipmanlar çıkartılıyor. Saç ve makyaj karavanındaki masalarda malzemeler açılmaya başlanıyor, styling kendi köşesine çekilmiş. Modeller hızlıca kahvaltı yapıyor. Fotoğrafçı ve direktörler mekan ve ışık bakıyor.

Modellerimiz Joanne ve Alex saç ve makyaja gidiyor. Çok hafif, doğal ışıltılı bir makyaj, doğal hale çok yakın bir saç istiyoruz. Çekim hikayemiz karavan etrafında dönen bir denim hikayesi. Karavanda güzel bir akarsuyun yakınında, bazen otlak hayvanlarının eşlik ettiği bir yerde yaşayan bir genç çift.

Tam çekim başlamadan önce bir inek ve buzağıları geliyor yakınlarımıza, onları yanımıza prop olarak getirdiğimiz elmalar ve portakallarla besliyoruz. Buzağılar ilerleyip küçük su birinkileri ile oynamaya başlayınca fark etmeden annelerinden uzaklaşıyorlar. Dönüp de annesini bulamayan yavrulardan birisi ona seslenince yanımızdaki inek elmalara son bir bakış atıp çocuklarının peşinden gidip çekim alanımıza yakın yerlerde dolanmaya başlıyor.

Biz de Alex ile çekime başlıyoruz. Joanne’in saç ve makyajı bitene kadar Alex ile belki üç tane kombin fotoğraflıyoruz karavanın etrafında, hepsi farklı proplarla, jeanlerin günlük hayatımıza farklı esintilerini yakalayan farklı şekillerde çekiliyor. Joanne de aramıza katılınca çiftli kombinelerimizi çekmeye başlıyoruz, barajın etrafında hareket ediyor, her kombinin kendi lokasyonunu buluyoruz.

Hava 30 derece… Çekim ekibi sıcaktan kafasından aşağıya sular döküyor.. Modeller kışlık kıyafetlerin içinde inanılmaz bir performans sergiliyorlar. Öğle vaktinde hem sıcaktan kaçınmak hem de çiğ ışığı atlatmak için ara veriyoruz. Modeller hemen kendi kıyafetlerini giyiyor ve herkes kendini bir gölgeye atıp yemek yiyor. Yemekten sonra yine çiğ ışığın geçmesini beklemeye karar verince sete uzun bir ara vermiş oluyoruz. Joanne v barajın etrafında dolaşıp yerdeki tırnak kadar kurbağalardan yakalıyor, bize doğru getirince bazılarımız kaçıyoruz… Herkes bi yere atıyor kendini: gerek karavan koltukları, gerek yere serilen kilimler ya da kamp sandalyelerimiz… Direktörümüzle bir bakıyoruz herkes uyumuş… Stylingden modele, modelden saça, saçtan asistana ve hatta fotoğrafçıya kadar herkes uyumuş… Direktörümüzle hemen dolaşıp herkesin uyurken fotoğrafını çekiyoruz, çekim sonunda herkese göstermek için. .

Güneş biraz açılanmaya başladığında çekime kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kıyafetler, saç stilleri, poplar, ve çekim açıları değişiyor. Başladığımız hikayeyi başarıyla bitirine kadar ara ara minik molalar vererek devam ediyoruz. Bir de sık sık stylistimizin telefonunu ödünç alıyoruz, garip bir şekilde yirmi kişilik ekipte telefonu çeken tek kişi olduğu için dış dünya ile bağlantımızı sağmamıza yardımcı oluyor.

Derken öyle ya da böyle, çekimi tamamladık…  Herkes kendi ekipmanlarını toplarlamaya başladığında biz de hemen laptobumuzu güvenli bir alana götürüp yedek almaya başladık. Yedekler alınıp tüm ekipman toparlanınca arabalara bindik. Darlık barajına, buzağılara ve tırnak kurbağalarına iyi akşamlar dileyerek yola koyulduk.